Marka Doktoru olarak gastronomi turizminin ne olduğunu ve Gastronomi Turizmi Derneği’nin kuruluş amacını sizden dinleyelim?

Etimolojik olarak gastronomi mide bilimi anlamına gelir. Gastronomi Turizmi ise insanların lezzet ve tadımlama deneyimi yaşamak için seyahat etmeleridir. Bu seyahat organizasyonuna uçak bileti, konaklama, transfer gibi harcamalarda dâhildir. Gastronomi Turizmi tanımı ilk defa tarafımdan kullanılmıştır. Bu yolculuk da Türsab içerisinde Gastronomi Turizmi Komitesi’ni kurarak başladı. Markalaşma her şeydir. Marka Doktoru sektörde 30 yıldan beri kişi kurum ve derneklere hizmet verdi. Tüm tecrübe ve birikimlerimi Gastronomi Turizmi Derneği yararına aktarmaya çalışıyorum. Derneğimiz de Türk mutfağını dünyaya tanıtmak; dünya mutfaklarını tanımak amacı ile kurulmuştur. 10 ülke, 20 şehirde faaliyet gösteriyoruz.

- Dernek olarak Gastronomi Turizmi’ni ön plana çıkarmaya yönelik bir kampanya başlattınız ve bu kapsamda Bursa’yı da dâhil ettiniz?

Bursa ülkemiz için çok kıymetli bir değerdir. Herkesin bildiği döner –kestane şekeri benzeri ürünlerinin yanı sıra çok kıymetli destinasyonları ve özel ürünleri de içermektedir. Önce yerel yöneticilerin ve şehrin işadamlarının farkındalığı ve GTD işbirliği ile basın konseyimizin katkılarıyla Gastronomik Marka Kent projemiz kapsamına alınmıştır. Yerli yabancı turizm hareketini arttırmak istiyoruz. Bunların ötesinde Bursa Osmanlının ilk kurulduğu topraklardır ve buradaki yerel kültürler aslında Osmanlının fethettiği topraklar içerisindeki farklı kültürlerden bir araya gelmektedir. Böylece adeta bir dünya başkenti olan Bursa bizim için gastronomik anlamda çok değerlidir. Biz de bu anlamda üstü biraz tozlanmış olan Bursa’nın tozunu kaldırmaya geldik herkese duyurma zamanı.

- Bursa’nın gastronomik şehir olması için lezzetleri yeterli mi?

ULUSLARARASI GASTRONOMİ KONFERANSI YAPILACAK 

Bursa’nın 10’dan fazla çok önemli ürünü var. Koskoca Peru Hükümeti kendini bir KİNOA ile dünyaya tanıtıyorsa; Osmanlıdan beri gastronominin de başkenti olmuş koskoca Bursa’nın lezzetlerini tanıtım atağına girmesi lazım diye düşünüyoruz. Özellikle değinmek istediğim sadece kestane ve dönerden ibaretmiş gibi bir algı yaratılmamalı, bütün lezzetler masanın üzerine yatırılıp ayrı ayrı parlatılmalı.

- Gastronomi turizmi için nasıl bir yol haritası izlenmeli?

Bence yol haritası mevzusu hızlıca cevap verilmesi gereken net bir konu. Bu konuyla ilgili Bursa Valisi maddi manevi destek olacağını belirtti sağ olsun. Bundan sonra yapılacak olan çok basit. GTD Bursa Temsilciliği ile Valilik ve Bursa Büyükşehir Belediyesi bir komite kuracak. Burada 2019-2023 arası Gastronomik Yol Haritası çıkartılacak. Yurtdışı rakip şehirler ve kardeş şehirler belirlenecek. İlk etapta Uluslararası Gastronomi Konferansı ile işbirlikleri artacak. Türsab ve Turizm Bakanlığı da organizasyona destek verecek. Daha ne olsun, şimdi icraat zamanı.

KÜLTÜR TURİZMİYLE ENTEGRE OLMALI

Bu konuyu biraz daha genişletmem gerekirse her ülkenin hatta her şehrin gastronomik yol haritası var. Bu kültür turizminden geçiyor, kültür turizmi ve gastronomi turizmi entegre çalışmak zorunda. Biz diyoruz ki Bursa’da tarihi eserler, hanlar, hamamlar, medreseler, yerli ve yabancı turisti besleyebilecek bir sürü değer var. Bursa diyince ilk akla gelenlerden biri olan ipekle ilgili ilgi çekici ve ipeğe yakışan bir müze yapılmalı diye düşünüyorum.
Aynı zamanda konaklama olarak dünyanın en eski otelleri Bursa’da ve otellerdeki yemekler de doğru tanıtılmalı. Hatırlıyorum da benim küçüklüğümde yolda olduğumuzda Bursa’nın içine girip yemek yemeden gitmezdik. Bursa coğrafi olarak tam yol ayrımında bulunuyor ve biz bu ritüelin tekrar yaşatılmasını istiyoruz. 100 yıl öncesini incelediğimizde hangi yemeklerle karşılaşıyorsak bu yemekleri tekrar gün ışığına çıkartmak istiyoruz. Bununla ilgili güzel çalışmalar yapılmış fakat basın yoluyla yeterince duyurulmamış durumda.

MARKA YEMEKLERİ ÖN PLANA ÇIKARACAĞIZ

- Popüler yemekler ile marka yemek arasındaki farklar nelerdir?

Örneğin Nusret’teki lokum popüler bir yemektir. Fakat bu 100 yıl sonra da yeneceği ve hatırlanacağı anlamına gelmez. Kuru fasulye ve pilav bizim için marka bir yemektir. Nesilden nesle aktarılır, kültürümüzün ve değerlerimizin bir parçasıdır. Bu yüzden biz de popüler değil marka yemekleri daha da ön plana çıkaracak bir strateji planlıyoruz. GTD bünyesinde olan değerli Feriye Lokantası’nın baş aşçısı Aydın Demir bize Türk ve Osmanlı mutfağı konusunda danışmanlık yapıyor. Bursa’da aksiyon alabileceğimiz değerli Ömür Akkor Şef de Bursa’nın unutulmuş lezzetlerini ortaya çıkartmak için beyin fırtınasına katılıyor.

- Bursa’dan üyeleriniz var mı?

Eker Avm, Beykapı, İnoksan, İskender ilk etapta yanımızda olanlar. Her geçen gün üyemiz artmakta fakat GTD çok seçici bir dernek. Bu konuda Bursa Temsilciliği ve YK üyemiz Ramazan Başan’ın yorumları ve üyelik komitesi araştırması sonucuna göre karar veriliyor.

GASTRONOMİ TURİSTİ DAHA FAZLA HARCIYOR

 

- Ülkemizde gastronomi turizminin katkısı hakkında elimizde veriler var mı?

Gastronomi Turizmi Derneği olarak İngiliz bir araştırma şirketiyle 2017 yılsonunda çok önemli bir çalışmaya imza attık. Bu konuyla ilgili 29 sayfalık özel bir araştırma raporu hazırlattık. Bu araştırma yurtdışından gelen turistin harcadığı para miktarı, gastronomi turizmiyle ilgili harcama miktarı, Türkiye’yi seçme nedenleri, harcama miktarlarında yeme içmeye harcanan parayı gösteriyor. Araştırma sonuçlarında gastronomi turistinin normal turistten 1.5 kat fazla para harcadığını rakamlarla ispat etmiş durumdayız. Hatta Bakanlıklara bu raporu sunduk. Tatile gelen turistlerin ilk 10 tercihi arasında ikinci tercih yeme içme olmuştur. Bu çok kritik bir bilgi; yeme içme için artık turistler ülkemize geliyor. Biz de bunu ön plana çıkartmak istiyoruz.

- Eminim sektöre dair unutamadığınız lezzetler ya da olaylar çoktur. Örnek verebilir misiniz?

Dünyanın en önemli gastronomik lokasyonlarından; San Sebastian’da 3 yıldız Michellin Mugaritz restoranda bize Vakfıkebir ekmeği ve Kars kaşarını en özel yemek diye sunmaları gerçekten benim için şaşırtıcı ve değerli bir anıydı.

BURSA YEMEKLERİ ÇALIŞTAYI

- Gastronomi Turizmi Derneği ziyareti sonrası gastronomi ve kültür turizmi adına Bursa’da yapılan çalışmalar hakkında Bursa Turizmi Platformu Koordinatörü Hasan Eker’den de görüş aldık;

Gastronomi Turizmi Derneği’ni Bursa Turizm Platformu olarak ağırlamaktan onur ve mutluluk duyduk. Bursa’yı bu anlamda yeniden gündeme taşıdıkları için teşekkür ederiz. Gastronomi turizmi olarak zengin bir şehiriz ancak diğer illerimizle tam rekabet edecek durumda değiliz. Yapmamız gereken daha çok çalışma var. Özellikle bilinmeyen yöresel ve Osmanlı yemeğimiz çok. Osmanlının kurucu başkenti ve 150 yıllık başkenti olmamız sebebiyle Osmanlı yemeklerine de talibiz. Bu konuda Bursa Aşçılar Derneği ve GÜMTOB işbirliğiyle Bursa Yemekleri Çalıştayı yapıyoruz. Altı toplantı yapıldı. Önümüzdeki günlerde aşçılarımız Bursa yemeklerine son halini verecek ve kamuoyuna sunacağız. Amacımız Bursa’ya gelen turistlere Bursa yemeklerini tattırmak ve daha fazla yemeği Bursa nezdinde markalaştırmak.

BURSA’NIN RESMİ KOZAHAN

Bursa Turizm Platformu olarak üyelerimiz ve kamu kurumlarının katkılarıyla hep birlikte çalışmalar yapıyoruz. Kültür turizmi konusunda Kozahan’ı, doğa turizmi konusunda ise Uludağ’ı ön planda tutuyoruz. Arap pazarlarına yaz mevsiminde Uludağ’ın resmini kullanırken, diğer pazarlar için Kozahan’ı markalaştıracağız. Nasıl Paris’te genellikle Eyfel Kulesi paylaşılıyorsa biz de Bursa ile ilgili tek resim paylaşalım istiyoruz. Bizi destekleyen başta Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımızolmak üzere tüm kurum ve STK’larımıza teşekkür ediyorum. Çalışmalar mutlaka Bursa turizminin gelişmesine katkıda bulunacaktır.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sibel-bagci-uzun/bursa-gastronomik-kent-oldugunu-hatirlamali-40933564

.

Bunu Paylaş: