SÖZÜN İZİNDE: DEDE KORKUT’UN KADİM MİRASINA DİJİTAL YOLCULUK
Yiğidin attığı okun peşinde, kendi sözünün izinde bir bilgeydi Dede Korkut…
Yüzyıllar öncesinde ektiği tohumlar, çaldığı ezgiler ve dahi söylediği sözler hâlâ bir duman misali göğe yükselir, aklımızda gezinir, yüreğimizden süzülür ve bizi en zengin sofralarda ağırlar. Onun sözünde dua, onun sözünde kut, onun sözünde töre yankılanır. O, yalnızca tarihi bir kahraman, bir kitap değil, zamanın berisinden öteye taşıdığımız kadim bir mirastır.
Türk kültürünün temel eserlerinden biri olan Dede Korkut Oğuznameleri, Oğuzların, sözlü kültür geleneğine bağlı olarak yüzyıllar öncesinde oluşturdukları, yeni Oğuz yurtlarına taşıyarak yazıya geçirdikleri anlatılardan/boylardan meydana gelmiş destansı metinlerdir.
Müzede göreceğiniz Dede Korkut Bursa Yazması, bugüne kadar dünyada yalnızca beş nüshası tespit edilen Dede Korkut Oğuznameleri arasında çok özel bir yere sahiptir. Dresden, Vatikan, Ankara ve Günbed nüshalarıyla birlikte edebi ve tarihi açıdan son derece kıymetli bir kaynak niteliğindedir. 1580-1593 yılları arasında üretildiği belirlenen kâğıda, 1600’lerde yazıya geçirilen bu eser; 238 sayfa boyunca, 12 hikâyede Oğuzların cesaretini, sevgisini, savaşını ve barışını anlatır.
Dede Korkut’un kadim mirasını yaşatmak, onu dinlemeye, anlamaya ve aktarmaya devam etmek için hazırlanan “Sözün İzinde: Dede Korkut’un Kadim Mirasına Yolculuk” kalıcı sergisi, Muradiye Medresesi’nin geçmişin fısıltılarını saklayan duvarları arasında, geçmişin nefesini, bugünün diliyle buluşturmak üzere tasarlandı.
Bu sergi; kültürel belleği yeniden yorumlayan, geleneksel sanatları çağdaş yaklaşımlarla canlandıran, farklı nesiller arasında köprüler kuran ve dijital çağın imkânlarıyla mirasımızı geleceğe taşıyan bir davettir.
“Dede Korkut Bursa Yazması”nın gelecek kuşaklara aktarılmasına katkılarından dolayı Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya, Prof. Dr. Ferruh Ağca, Dr. Nil Baydar ve Sahaf İbrahim Koca’ya; video mapping gösterimine sundukları değerli danışmanlık için Prof. Dr. Evrim Ölçer Özünel’e; yaratıcılıklarıyla projeye ruh katan Çağdaş Medya Sanatçısı Hakan Yılmaz ve ekibine teşekkür ederiz.
Uyarı: Bu dijital içerik, ışığa duyarlı epilepsisi olan bireylerde nöbet riskini artırabilecek şekilde yanıp sönen ışıklar ve görsel efektler içerebilir.